Ayşegül Kahvecioğlu –  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz yeter ki anneler ağlamasın, akan kan dursun, her meşrepten her inançtan insan kardeş olsun diye çözüm sürecini başlattık. Samimiyetle başlattığımız bir süreci bunlar provoke ettiler, zehirlediler, istismar ettiler ve sonunda tamamen yıktılar. Çözüm sürecini bunların kötü niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2.5 yıl aranın ardından ilk kez dün Diyarbakır’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Neredeyse kabinenin yarısıyla kente çıkarma yapan Erdoğan, cuma namazını yenileme çalışmaları tamamlanan Kurşunlu Camii’nde kıldı. Erdoğan’ın programı nedeniyle kentte yoğun güvenlik önlemleri alındı. AK Parti Diyarbakır Genişletilmiş İl Danışma Toplantısı’na katılan Erdoğan, Diyarbakır Annelerini de ziyaret etti. Cumhurbaşkanı, daha sonra Diyarbakır Valiliği önünde Bismil Ovası Tarımsal Sulama Tesisleri, Diyarbakır Tekstil OSB 30 fabrika, 4. Otosanayi Sitesi ve yapımı tamamlanan diğer projelerin açılış töreninde konuştu. Erdoğan’ın açıklamaları özetle şöyle:

EN BÜYÜK MUSİBET: Bugün utanmadan, yüzü kızarmadan, bozuk plak gibi sürekli barış, demokrasi, kardeşlik diyenlerin maskelerini hep beraber indirmeye var mıyız? Bunların eş genel başkanı geçenlerde çıkmış, ‘AK Parti kadınların başına gelmiş en büyük felakettir’ demiş. Asıl KCK, PKK, PYD’siyle benim Kürt kardeşlerimin kanını, iliğini sömüren bu çete son bin yıldır bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Lafa gelince barış, kardeşlik derler. Son 40 yılda öldürdükleri, dağa çıkardıkları, hayatını kararttıkları 50 bin Kürt kardeşimin kanına giren bunlar değil mi? Bu ülkede en çok Kürt kanını PKK dökmedi mi?

DEMOKRASİ DÜŞMANI: Kurdukları partilerde demokrasi kelimesini hiç eksik etmediler. Hangi demokraside seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları örgüt militanlarına hesap verir? Hangi demokraside devletin yatırım hizmet için gönderdiği ödenekler yollara mayın döşemek için kullanılır? Altyapı, üstyapı hizmetleri için merkezin verdiği araçlar hendek, çukur kazmak için kullanılır? Bunlar demokrasi savunucusu değil, demokrasi düşmanıdır.

BALDIRAN ZEHİRİ DE OLSA İÇERİZ DEDİK: Her türlü riski göze alarak başlattığımız çözüm sürecinde neler yaşadığımızın şahidi sizlersiniz. Biz yeter ki anneler ağlamasın, akan kan dursun, her meşrepten her inançtan insan kardeş olsun diye bu süreci başlattık. Bu bölgenin insanları demokrasiden ekonomik büyümeden nasibini alsın diye baldıran zehiri de olsa içeriz dedik. Samimiyetle başlattığımız bir süreci bunlar provoke ettiler, zehirlediler, istismar ettiler ve sonunda tamamen yıktılar. Çukur eylemleriyle bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımıza tuzak kurdular.

BİZ SONLANDIRMADIK: Küresel emperyalizmin ülkemizde bir buçuk asırdır kaşıdığı bir yarayı kapatmak için evet çözüm sürecini biz başlattık ama sonlandıran biz olamadık. Çözüm sürecini bunların kötü niyeti, gizli gündemleri sonlandırdı. Siyasetçi kimliğiyle ortadan gezenler de terörle hiçbir zaman aralarına mesafe koymadılar; meşru, demokratik, hukuk düzeninde siyaset yapmayı düşünmediler. Diyarbakır’ın, Sur’u köstebekler gibi kazanlara ‘siz ne yapıyorsunuz’ demediler, diyemediler. Utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan hâlâ barış, hukuk, demokrasi, kardeşlik diyorlar. Siz bu kavramları en son ağzına alacak kişilersiniz.

Gördüğünüz yerde yakalarına yapışın

HDP-CHP İDEOLOJİK AKRABA: Bunların olduğu yerde hak, hukuk, adalet, vicdan, fikir özgürlüğü, örf, adet kalmaz. Bunlar 1940’larda bir kabus gibi Türkiye’nin başına çöken tek parti CHP zihniyetinin günümüzdeki versiyonudur. Şimdi CHP, HDP, İYİ Parti beraber yürüyorlar mı? Al birini vur öbürüne. HDP’nin İstanbul ve diğer şehirlerde CHP’ye verdiği desteğin nedeni bu ideolojik akrabalıktır.

TALİMATI KİMDEN ALDIKLARINI SORUN: Dün akan kanı sürdürmek için çözüm sürecini baltalayanlar şimdi CHP ile işbirliği yapıyorlar hatta anayasa yapmaktan bahsediyorlar. Tek dertleri Tayyip Erdoğansız, AK Partisiz bir Türkiye. İşi gücü bırakıp bizimle uğraşıyorlar. Diyarbakır’a huzur gelince neler olduğuna şahitsiniz. Sizden ricam bunları gördüğünüz her yerde yakalarına yapışın, sorun, sorgulayın: çözüm sürecini bitirmek için kim size talimat verdi, bunu sorun.

Diyarbakır Cezaevi kültür merkezi oluyor

BOŞALTIYORUZ: Bir müjde vermek istiyorum. Uzunca bir dönem adı zulümle, işkenceyle, insanlık dışı muamele ile anılan Diyarbakır Cezaevi’ni yakında boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz. Adalet Bakanlığımız gerekli hazırlığı yapıyor. Diyarbakır’ın hafızasındaki bir kötü anıyı ortadan kaldırmış oluyoruz.