Ünlü komedyen Kaan Sekban kinci değil ama…

unlu-komedyen-kaan-sekban-kinci-degil-ama-kjUt1Q5N.jpg

◊ Ocak, Oğlak burcu. İlişkide nesi daha zor: Aşırı kıskançlık mı, iki güzel sözde yelkenlerin hemen suya inmesi mi?
– İkincisi maalesef. Tatlı dile zaafım var, o yüzden asla gurur yapıp arkamı dönüp gidemem… Kıskançlığımı ehlileştirdim.

◊ Bankacıy-dın, istifa edip “Tebrikler Kovuldunuz!” adında bir kitap yazdın. Anı olsun diye mi, kurumsal hayattan intikam mı?
– (Gülüyor) Yalan yok, intikam en büyük motivasyonumdu ama sadece benim başıma gelen şeyler olduğunu düşünüyordum, herkese ilham olacak bir dertleşme yolculuğuna dönüştü bir anda.

◊ Tek kişilik gösterinin adı “Kaan Sekban Saçmalar”. Hakikaten saçmalıyor musun, saçmalıklarımızı mı yüzümüze vuruyorsun?
– İkisi de. Çünkü her şeyde o kadar mantık arar ve açık kollar olduk ki biraz hepimizin salıp saçmalaması lazım. Kendi saçmalıklarımızı ifşa ediyorum diyelim. (Gülüyor)

◊ Yangınlardan dolayı çok önemsediğiniz Harbiye Açıkhava gösterini erteledin. İçinden mi gelmedi, kimse gelmez diye mi korktun?
– Vallahi içimden gelmedi, zaten biletlerimiz tükenmek üzereydi. Çıkıp şaka yapamazdım.

◊ Seni çok seven kadar eleştirenler de var. Hangisi daha can acıtıyor: “Plaza kadını komedyeni” lafı mı, “PR mucizesi” mi?
– Hiçbiri. Erkekler kadınları güldürmek için 40 takla atar. Güldüren görünce bazı kardeşlerimiz kıskanıyor… (Gülüyor) PR’ımı da hep kendim yaparım, isteyene ders bile verebilirim. Eleştirenlerin de canı sağ olsun.

◊ Peki sen hangisine daha çok gülersin: Cem Yılmaz mı, Ata Demirer mi?

– Stand up’ta Cem Yılmaz, sinemada Ata Demirer. Bunun dışında o kadar çok yeni isim var ki tek tek isim saymak gerçekten güç.

◊ Ustalardan: Zeki Alasya mı, Metin Akpınar mı?
– Zeki Bey nurlar içinse yatsın, tüm saygımla Metin Akpınar diyeceğim. Yaşayan efsane!

◊ Hayatın bir film olsa macera mı olurdu, romantik-komedi mi?
– Macera-komedi! (Gülüyor) Her şeye atladığım ve saçma bir özgüvenim olduğu için herhalde…

◊ Nâzım Hikmet mi, Orhan Veli mi?
– Yarattığı eserler ve yaşadığı zulmü düşününce Nâzım Hikmet. Ah keşke bir kez sohbet edebilme şansım olsaydı…

◊ Cem Karaca mı, Barış Manço mu?
– Cem Karaca. Daha tavırlı, daha cesur bir müzik onunki.

◊ Hangisiyle komşu olmak isterdin: Marilyn Monroe mu, Brigitte Bardot mu?
– Aman bunlar çok havalı ve atarlı kadınlar. Ben mızıkçılık yaparak Elizabeth Taylor diyeyim, çok çekti zavallıcık, yarenlik ederdik birbirimize.

◊ Yeşilçam’dan: Türkan Şoray mı, Filiz Akın mı?
– Çocukken Filiz Akın’a âşıktım. Zarafeti, Avrupai güzelliğiyle ekrana kilitlerdi hepimizi. Hâlâ öyle benim için.

◊ Hangisi daha çok çekti: Külkedisi mi, Pamuk Prenses mi?
– Tabii ki Külkedisi. Pamuk Prenses’in en azından sırtını dayadığı yedi cüce vardı. Külkedisi zavallıcık… Fareler arabacıya dönecek de iki insan görecek diye bekledi hep.

◊ Kıvanç Tatlıtuğ mu, Burak Özçivit mi?
– Kaan Yıldırım. (Gülüyor) Son zamanlardaki en klas oyuncu bana göre. Hem çok yetenekli hem de aşırı yakışıklı. Umarım uluslararası projelerde yer alır.

◊ Beren Saat mi, Serenay Sarıkaya mı?
– Artık kızacaksın ama buna da Burcu Biricik diyeceğim. Keşke Hollywood’da doğsaydı. Onu da tüm dünyanın tanımasını çok isterim;ses, güzellik, yetenek her şey var.

HAYAT BİLGİSİ
Askerlik uğurlamamı bile kahvaltıda yaptım

◊ Para saadet getirir mi, getirmez mi?
– Konfor getirir ama esas mutluluğu getiren, o parayı nasıl kullandığın. Kendine yatırım yapıp hayatı keşfetmek için kullanırsan iyi bir araç olabilir ancak. Ben bankada 5 bin lira maaş alıyorken de mutluydum.

◊ Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı?
– Ben sabahçıyım ya… Sakin kafayla balkonumda, misss. Askerlik uğurlamamı bile kahvaltıda yapmıştım.

◊ Hatır için çiğ tavuk… Yenir mi, yenmez mi?
– Yenir, yalanır yutulur. Kimin hatrı olduğuna bağlı tabii. Herkesi de şımartmamak lazım, sonra tepene biniyorlar.

◊ Hangisini tercih edersin: Tek başına ağlamak mı, birinin yanında ağlamak mı?
– Çok az ağlayan bir insanım. Mutluluktan ağlıyorsam birinin yanında olmayı tercih ederim. Kederdense tek olayım.

◊ Sofrada hangisine tahammül daha zordur: Obura mı, gevezeye mi?
– Hiçbir yerde gevezeye dayanamam.

ÖZEL MESELELER
Güzelin aklı varsa kendi yolunu yapar
◊ Sence hangisi daha avantajlı: Zengin ama çirkin doğmak mı, fakir ama güzel doğmak mı?
– Yoksul ve güzel olmayı tercih ederim. Çok zengin doğmanın kimseyi mutlu ettiğine inanmıyorum. Güzelin aklı varsa kendi yolunu yapar zaten.

◊ Yılın hangi dönemi daha romantik? İlkbahar-yaz mı, sonbahar-kış mı?
– Baharda hem işlerim hem de gönül yaylarım gevşiyor. (Gülüyor)

◊ Aşkta alıcı kuş musun, çantada keklik mi?
– Ben kolay etkileniyorum ya, etkilemek çok kolaydır da sonrası zahmetli işte… (Gülüyor)

◊ Zorla güzellik olur mu, olmaz mı?
– İçten gelmeli, dayatmamak lazım hiçbir şeyi.

◊ Hangisi daha kötü senaryo: Kimselere âşık olamamak mı, her aşkın kötü bitmesi mi?
– Kimseye âşık olamamak bence ölüm gibi bir şey.
Zaten herkesin aşkı sonunda bitiyor, ama iyi ama kötü. Ne yaşanırsa kâr derim, yine yaşarım.

◊ Aşkın karşıtı: Nefret mi kayıtsızlık mı?
– Aşk benim için tutku demek. İçinde tutku olmayan şey de kayıtsızlık içerir ziyadesiyle. Nefret bile gizli bir aşkın parçası olabilir.
(Gülüyor)

◊ Beyaz yalan ne zaman hoş görülebilir? Sevdiğin zaman mı, sevildiğin zaman mı?
– Ben söylediğim zaman!

◊ Affetmek mi, unutmak mı?
– Asla unutmam ama genelde hep affederim. İki günlük dünya…
Ha bir daha eskisi gibi olur muyum, o çok zor işte.

KÜÇÜK KEYİFLER
Twitter iyice toksik bir ortam oldu
◊ Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydın… Kırmızı et mi, deniz mahsülleri mi?
– Kesin kırmızı et. Vegan değilim ama vejetaryen olmaya çok yakınım.

◊ İstanbul’un… Kokuları mı, sesleri mi?
– Sesleri tabii. Vapur, kuşlar, hatta bazen trafik, eski semtlerdeysen sokak satıcıları…

◊ Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?
– Ben Avrupa yakacıyım. Keşmekeşi seviyorum. O kadar yerleşik düzen ve sakinlik bana gelmez. Sanatsal açıdan da Avrupa Yakası çok daha zengin.

◊ Hangisinin manzarası daha güzel: Boğaz’ın Anadolu yakasından Avrupa’nın mı Avrupa’dan karşının mı?
– İşte orada Anadolu yakası derim. Kandilli’den karşıya bakmak paha biçilmez.

◊ En iyi tekne kiminkidir? Kendininki mi, arkadaşınınki mi?
– İyi kullanmayı biliyorsam benim olsun. Elalemin ağzına bakmayalım. (Gülüyor)

◊ İlkinde 184, ikincisinde 462 bin takipçin var. Twitter mı, Instagram mı?
– İkisindeki takipçilerimi de seviyorum ama kariyerimi Instagram’daki skeçlerime ve canlı yayınlarıma borçluyum. Orada beni ilk günden beri takip eden insanlar var. Ve daha pozitif. Twitter iyice toksik bir ortam oldu.

GÜNDELİK HALLER
Pardon kafanız düştü

◊ Evdeki halini hangi üçlü daha iyi tanımlar: Telefon-YouTube-sosyal medya mı, pijama-terlik-televizyon mu?
– Evde tam bir sosyal medya bağımlısıyım. Takipçilerimle yazışmayı çok seviyorum. YouTube’la hiç aram yok. Sosyal medyadan arta kalan zamanda dizi izlerim. Buyur sana çorba gibi cevap…

◊ Ayaklarına kara sular inmiş: İyi bir roman mı, iyi bir film mi?
– Film. Hatta gerilim. Kendime gelirim.

◊ Eve yatılı misafir geldi, horlamasından uyunmuyor. Uyandırır mısın, uykusuz mu kalırsın?
– Birinin horlamasını ancak yanımda uyuyorsa duyabilirim. O zaman da zaten misafir değil, gönlümün sahibi olur… Neler diyorum canım ben? İyice delirdim. Uyandırmam, usulca salona geçerim. Sabah da burun bandı alırım ona en güzelinden.

◊ Asla hatırlamadığın biri sana çok samimi davranıyor… Yekten hatırlamadığını mı söylersin, dolambaçlı sorularla kim olduğunu mu anlamaya çalışırsın?
– Tanımadığımı asla belli edemem. Dolambaçlı sorulara da giremem, hemen anlaşılır. “Haa, evet evet, a ne haber, süper, vaov”larla uğurlarım onu.

◊ Uçakta/otobüste habire omuzunda uyuyan bir teyze var… İnce ince ittirir misin, hostese mi şikâyet edersin?
– Direkt uyandırırım. “Pardon kafanız düştü, alır mısınız” derim. Yapmışlığım var.

HİÇ DÜŞÜNMEDEN HIZLI HIZLI…
◊ Deniz-kum-güneş mi, orman-ağaç-temiz hava mı?
– Deniz.

◊ Hangi üçlü sizinki: Rakı-balık-Ayvalık mı, kebap-şalgam-Adana mı?
– Ayvalık.

◊ Tekir mi, sarman mı?
– Van kedisi.

◊ Mantık mı, içgüdü mü?
– İçgüdü.

◊ Hangisiyle ev arkadaşı olmak daha şamatalı olurdu: Çatlak Şanzel mi, Yıldız Tilbe mi?
– Çatlak.

Exit mobile version