Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:
Mayıs ayının ilk günlerinde yörüngeye oturmuş uydumuz servis vermeye hazır hale gelmiştir. Şimdi sıra TÜRKSAT 5B’de. Amacımız yılın son çeyreğinde bu uydumuzu da uzaya göndermektir. TÜRKSAT 5B’nin devreye girmesiyle, veri alış veriş kabiliyetimiz 15 kat artacaktır. Manevra ömrü 35 yıl olarak.
4 yıllık emeğin ürünü olan uydunun hizmete girmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
Bu uydumuz ülkemizle birlikte Avrupa, Akdeniz, Ege, Karadeniz, Orda Doğu, Kuzey Afrika, Orta Batı Afrika, Güney Afrika bölgelerini kapsayan geniş bir coğrafyaya hizmet verecektir.
Kaliteli hizmet sunma kapasitesine sahip Türksat 5A sağlayacağız yüksek katma değerle çok önemli bir projedir. Şimdi sıra Türksat 5B uydumuzda. Tasarım ve üretim aşamaları tamamlanan Türksat 5B uydumuzun testleri sürüyor. Amacımız bu uydumuzu yılın son çeyreğinde yine Falcon-9 roketi ile uzaya göndermektir.
Faydalı yük kapasitesi bugünkü uyduların tamamından fazla olacak Türksat 5B’nin hizmete girmesiyle veri aktarım kapasitemiz 15 kat artacaktır.
İçinde bulunduğumuz dijital çağ, soyut üretim dediğimiz bilginin üretimi üzerine kurulu.
Bununla kalmıyoruz, yaklaşık 5 yıl önce milli haberleşme uydu projemizi başlatmıştık. Bu çerçevede TÜBİTAK, TURKSAT, ASELSAN, TUSAŞ gibi çok sayıda kurum ve kuruluşun katkıları ile Türksat 6A uydumuzu ürettik. Önümüzdeki yıl uzaya fırlatmayı planlıyoruz. Türkiye kendi haberleşme uydusu üreten 10 ülke arasına girecektir.
Dünya yeni bir çağa geçişin sancılarını yaşıyor. Doğrudan üretim ilişkilerine dahil olan ve üretim şeklinin kökten değiştiren bu çağın adı dijital çağdır.
Toprağı ekmek ve makinayı kullanmak insanlık tarihinde nasıl büyük kırılmalara neden olduysa dijital çağ da benzer etkilerde bulunacaktır.
insan artık sadece kendi adına iş yapan değil, kendi adına düşünen sistemlere yönelmiş durumdadır. Hayatın her alanında kılcal damarlara kadar uzanan dijital üretim ve yönetim süreci yapay zeka ile birlikte çok daha farklı bir evreye ulaşmıştır.