Nusret Gökçe, Şair-i Azam’ın evine yerleşti

nusret-gokce-sair-i-azamin-evine-yerlesti-KEG9MhFU.jpg

Yarattığı mekanlarla şöhreti çoktan Türkiye sınırlarını aşan Nusret, Zorlu Center’daki rezidansından çıkarak sahibi olduğu Maçka Palas’a taşındı.

Mimar Giulio Mongeri tarafından 1922 yılında inşa edilen Nişantaşı’nın ikonik binası, 1994’te Doğuş Holding tarafından satın alınmış 2008’de de Park Hyatt Oteli’ne dönüştürülmüştü.
Nusret Gökçe, binayı 2019 yılında 50 milyon Euro karşılığında Doğuş Grubu’ndan satın aldı ve otelin altına kendi restoranı Nusret’i açtı.
Yılın büyük bir bölümünü dünyanın çeşitli noktalarında olan restoranlarını ziyaret ederek geçiren ünlü şef, artık İstanbul’da olduğu zamanlar Maçka Palas’ta kalacak.
Gökçe, otelin içinde herhangi bir süite yerleşmedi. Şimdilerde sık sık yeni evinden paylaşımlar yapan ünlü şefin taşındığı süit, çok özel bir mekan.

‘Şair süiti’ olarak anılan bu dairede bir zamanlar, ‘Şair-i Azam’ unvanıyla anılan, ‘Makber’ şiirinin büyük şairi Abdülhak Hamid Tarhan yaşıyordu. Ve hatta 13 Nisan 1937’de bu dairede vefat etmişti…

Eğitim için iş birliği yaptılar
Özova Grup Yönetim Kurulu Başkanı Murat İçcan, Kazakistan’ın en iyi üniversitelerinden Al Farabi Üniversitesi’ni Türkiye’de açmak için kolları sıvadı.

Aynı zamanda Kazakistan Fahri Konsolosu olan İçcan, Al Farabi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canseyit Tüymebayev ile Kazakistan’da resmi protokol imzaladı. “World University Rankings” sıralamasında dünyada en iyi 175’inci üniversite sayılan Al Farabi, geçen hafta İstanbul’da öğrenci kayıtlarına başladı. İlk yılında 500 öğrenci hedefleyen üniversite, ilerleyen yıllarda büyüyen kampüsleriyle Türkiye’nin lider üniversiteleri arasına girmeyi planlıyor.

Anlamlı sergi

Elim bir uçak kazasıyla 2018 yılında, arkadaşlarıyla birlikte aramızdan ayrılan Mina Başaran adına kurulan “Mina’nın Çocukları Projesi”, 1-11 Eylül tarihleri arasında Ramada Bodrum’da “Kolektif Hafıza” sergisine ev sahipliği yapacak.

İçerisinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde ortak hafızayla pozitif bir toplum tasarımı oluşturma fikriyle yola çıkan karma serginin küratörlüğünü Ayça Okay üstleniyor. Mina Başaran ve arkadaşlarının anısını yaşatan sergide farklı şekilde üretim yapan 11 sanatçının eseri yer alacak. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İstanbul Şubesi bünyesindeki “Mina’nın Çocukları Projesi” yararına yapılan sergiden elde edilecek gelir, çocukların eğitim çalışmalarına destek olmak amacıyla bağışlanacak.

Alaçatı’nın gözdesi oldu

Açıldığı günden itibaren Alaçatı’da büyük ses getiren Cabbar, kısa sürede ünlü-ünsüz herkesin uğrak noktası oldu.

Gece hayatına birçok marka kazandıran ünlü işletmeci Serkan Koca’nın, Nişantaşı’nın ardından Alaçatı’da açtığı mekan, hem ocakbaşı hem de kulüp projesiyle bu tatil beldesinde bir ilk. Serkan Koca, burayı açarken “Bu zamana kadar yaptığım her şeyi unutun” demişti. Gerçekten de öyle oldu! Resmen dağ başında yarattığı bu projeyle yaz boyunca ‘Alaçatı’nın Reina’sı olarak anıldı.

Exit mobile version