Los Angeles’ta devam eden orman yangınları, sadece doğal yaşam değil, aynı zamanda şehirdeki içme suyu kaynakları da tehdit ediyor. Uzmanlar, yangınların neden olduğu kimyasal kalıntıların su kaynaklarına karışarak halk sağlığı için büyük bir risk oluşturabileceğini belirtiyor.
Yangınların İçme Suyu Üzerindeki Tehlikeleri
Purdue Üniversitesi’nden Prof. Dr. Andrew Whelton, büyümelerin yerleşim alanlarının ortaya çıkması nedeniyle altyapının ağır hasarının görüldüğüne dikkat çekiyor. Yangınların oluşturduğu kül duman, kurum gibi kimyasal kalıntıların su şebekelerine karışabileceği Whelton, bu tür cihazların normal şartlarda veya kaynatma yöntemleriyle temizlenemeyeceğini vurguluyor.
California Üniversitesi’nden Greg Pierce ise parıldadığında su sistemlerinde basınç kaybının gözlerinin suya karışmasına yol açabileceğini ifade ediyor. Elektrik kesintilerinin de bu durumu kötüleştirdiğini açıklayan Pierce, şebekelere sürekli güç sağlamanın teknik olarak zor olduğunu açıklıyor. Bu durum, su yapısındaki kimyasal kirliliklere karşı daha fazla bozulmaya neden oluyor.
Halk Sağlığı için Acil Önlemler
Uzmanlar, orman virüslerinden etkilenen parçaların dinlenme suyunun düzenli olarak test edilmesi gerektiğini vurguluyor. Yetkililer, içme suyu tüketimi konusunda halkı dikkatli olmaya çağırırken, özellikle geniş bölgelerdeki şebeke suyunu kullanmadan önce mutlaka güvenlik kontrollerini beklemeleri gerektiğini belirtiyor.
Los Angeles’taki listeler , salgınlardan etkilenen alanlardaki kimyasal analizlerin artırıldığını ve halkın korunması için gereken tüm önlemlerin alındığını açıkladı. Ancak kullanılan, kimyasal maddenin uzun vadeli etkilerinin de göz önünde bulundurulması ifade ediyor.
Su Güvenliği İçin Yapılması Gerekenler
Kimyasal kirliliğin azaltılması için bazı önlemlerin alınması gerekiyor:
- Şebeke suyunun saklanmasında resmi açıklamanın yapılmaması,
- Kimyasalların dağıtımının tercih edilmesi,
- Ambalajlı içme sularına yönelinmesi.
Los Angeles ve çevresinde devam eden bu krizler, çevre güvenliği ile halk sağlığı arasındaki bağın artışı bir kez daha gözlerin önüne seriyor.
Kaynak:https://www.ensonhaber.com/
