Leyla İle Mecnun’un Leyla’sı Deniz Işın: “Yeni Leyla oldun” dediklerinde çok şaşırdım

leyla-ile-mecnunun-leylasi-deniz-isin-yeni-leyla-oldun-dediklerinde-cok-sasirdim-Xb9I8epZ.jpg

 Özellikle oyuncuların kariyer çizgileri çok konuşulur ve değerlendirilir. Senin çizginde ise yukarıya doğru bir ivme var. Bu yolculuğun neresindesin şu an sence? Nasıl gidiyor?

İyi gidiyor. Benim için hiçbir zaman yeterli değil. Kimse de ben oldum dememeli. Ama iyi gidiyorum gibi hissediyorum. O yüzden iyi hissediyorum, inşallah böyle devam eder. Hep yetersiz gelmesi demem kendimi kötülemek için değil. Düşünce olarak kendimi ödüllendirmeyi seviyorum ve arada iyi gidiyor diyorum. Ama her zaman yetersiz çünkü her zaman daha iyisi vardır.

 Hayatında durağan bir döneme girersen nasıl karşılarsın? Depresif mi olur?

Hayır, o da olabilir. Bu duruma nasıl tamam diyorsam o zamanda tamam olmalıyım.

 Leyla karakterini nasıl karşıladın?

Çok mutlu oldum ve sevinçle karşıladım. Hem kariyer olarak inanılmaz insanlarla çalışma fırsatım oluyor hem de tanıştığım andan itibaren hiç dışarıda hissetmedim. Baya öyle Leyla oldum, geziyorum. Kafam da Leyla şu anda. Çok anlayamıyorum, ne oluyor ne bitiyor diye. Evet, gerçekten buradayım hissini yaşıyorum.

 Bu rolün senin olduğunun haberi geldiği zaman ne yaptın?

Birkaç günlüğüne İzmir’e gitmiştim. Benim üniversitede akademik geçmişim de var. Devam eden arkadaşlarımı ziyarete gitmiştim. Telefon gelip bana “Leyla oldun.” dediklerinde çok şaşırdım. Yıllardır benimle olan yakın arkadaşlarımın yanında haberi almam da güzel oldu.

Set nasıl geçti?

Çok güzel geçti. Dün Ali ve Köksal ağabey vardı, daha küçük bir setti. Birkaç sahneyi çektik. Onur hoca zaten çok iyi hissettiriyor. Çok keyifliydi.

 O karakterin yükü ağır geldi mi?

Rolü aldıktan sonra ben hep kendi kendime “Evet, bu karakter çok ağır bir yük ama sen sadece işini çok iyi yapan insanlarla çalışma fırsatı yakaladın. Bunu nasıl değerlendirdiğin önemli. Gerisini çok fazla düşünme.” dedim. O panik kısmını bastırıyorum, tatlı bir heyecana dönüşüyor.

 İşin realitesine baktığın zaman zor. Sadece senin için değil; projenin tekrar hayata geçecek olması, dijitalde yayınlanması, dönem değişti ve komedi algısı farklı gibi bir sürü etken var. Bu zorluk içinde sen bunu yaşarken keyif alıyor musun?

Çok keyifli. Şansıma çok farklı karakterler geldi. O yüzden her seferinde kendimde yeni bir şey keşfediyorum. Onu da yapabiliyormuşum galiba ya da burası bana pek olmadı gibi durumlar kafamı yoruyor ve hoşuma gidiyor.

 Sence neden tercih ediliyorsun?

Instagram gibi sosyal medya araçlarını iyi kullandığımı düşünüyorum. Galiba ondan dolayı. Kendimi Instagram’da çok açık gösteriyorum. O yüzden bundan bu da çıkabilir belki diyor olabilirler. İnterneti iyi kullanmak çağımız için oldukça önemli. Ama ben 7 senedir Instagram’a video çekiyorum.

 Şanslı mısın?

Şanslı biriyim. Bunu kabul etmeye başladım artık. Şans çok önemli bir şey bu süreçte. Tabii ki insanın kendi yaptıkları da önemli ama tercihler arasından seçim yapmak seni başka yerlere götürüyor.

 “Leyla ile Mecnun” projesini belki de ilk kez izleyecek olan bir kitle olabilir. Oradaki kitle Leyla karakterini sever mi sence?

Tabii ki ön yargılı yaklaşılabileceğini düşünüyorum. Kafa olarak kendimi buna hazırladım. Severler mi? Önemli olan Leyla ile Mecnun’un uyumu muhtemelen. Bizim ilk set günümüz çok iyi geçti. İnşallah severler. Ön yargılı yaklaşmasınlar yeter.

 Instagram için çektiğin o videolar, temelini atmayı hedeflediğin bir şey miydi yoksa öylesine mi başladın?

Daha önce Scorp adında bir uygulama vardı. Lisede çok utangaç bir çocuktum ve çok fazla konuşamazdım. Tiyatro kulübüne girmeye çalıştım. Üzül, ağla, mutlu ol diyorlardı; ben bunu hayatta yapamam dedim. Zaten o dönemler duygularımı ifade edemiyorum. Üniversite zamanında Scorp uygulamasında hazır başlıkların olduğunu gördüm. Sonra videolar çekmeye başladım. Çektikçe beğeniliyor mu acaba yapabilir miyim diye düşünmeye başladım. Sonra yüksek lisansta tiyatro kursuna gittim. Orada 2 sene eğitim aldım. Sonra baktım bunu seviyorum ve keyif alıyorum. Hayatım benim için çok garantiydi. Yüksek lisans biter, doktora yaparım, akademisyen olurum diye düşünüyordum.

 İlk işin nasıl oldu?

Buraya geldim, özel sektörde çalışırken aniden istifa ettim. Reklamlarda oynamaya başladım. Bizim ajansın cast direktörü bana denk geliyor. Bir televizyon kanalında yayınlanacak olan bir diziye audition verdim ve başladım.

 En son en çok istediğin şey neydi?

Leyla karakterinin olmasını çok istedim.

 En son en çok hüzünlendiğin anı paylaşabilir misiniz?

Hüzünlerim çok uzun sürmüyor. İzmir’de 2 tane kedimiz var bizim. Annemler, bir tanesinin görmediğine dair bir şeyler fark etti. Geceleri bağırıyor, çarpıyor, düşüyor. Meğer zaten görmüyormuş. Ona çok üzüldüm.

 En son en çok neye şaşırdın?

Ben hiçbir şeye şaşırmıyorum artık bu hayatta.

 En son en çok neyi yanlış anladın?

Yanlış anlama ihtimalimi her zaman bir köşede tuttuğum için anlayana kadar bir sonuca varmıyorum. Nasılsa çıkar kokusu diye zaman veriyorum.

 En son en çok neye hayır dedin?

Bir dönem arkadaşlarımla buluşmaya sürekli hayır demek zorunda kaldım. Hem yoğunluktan hem de 1-2 günlük boşlukta sadece yatmak istiyorsun.

 Çevrendekiler buna anlayış gösteriyor muydu?

Gösteriyordu çok şükür.

 Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?

Anneannem yıllar önce vefat etti. Son zamanlarda onun anlattıklarını dinliyormuşum gibi yapmışım. Ona, oturup bana şunları baştan anlatsana seni dinlemedim demek isterdim. Çünkü bir şeyler yaşadıkça anneannem buna benzer bir şey söylemişti aslında durumunu fark ediyorum. Yaşlıları dinlemezsin biraz geçiştirirsin ya öyle oldu.

 Kendini affettireceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?

Öyle biri yok. Affetmezse affetmesin.

 Onu nasıl sevdiğini tarif edebilir misin?

Bir kere her türlü hatayı tolere edebilecek biri olarak sevdim. Yani sadece ilişkilerin değil insanın hataya açık olduğunu düşünüyorum. Bazı şeylere gözümü yumabilecek şekilde sevdim. Bütün güzel enerjimi vererek sevdim.

 Hatalarla sevmek nasıl bir şey?

Majör hatalardan bahsetmiyorum. Kendi açımdan hata olarak gördüğüm şeylere bile anlayışla yaklaşıyorum. Tabii bu kendimi övmek olur. Çoğu zaman da böyle sevmedim. Yeni yeni böyle oldum ama şimdi ilişkim yok.

 Sence Leyla karakterinin dünyası burada sana bir şey katacak mı?

Tabii ki katacak. Olaylar, konuşmalar… “Leyla ile Mecnun” diyaloglarına bakıldığı zaman komik gözüküyor. Ama aslında altında derin şeyler de bulabiliyorsun. Kesinlikle besleneceğimi düşünüyorum. Saf sevgiyi gösterir.

 Bir gün öyle bir şey yaşayacağını düşünüyor musun?

Bu zamana kadar yaşadığım bütün sevgilerde saflık vardı. Yine yaşarım.

 Arkadaş bunca yıl geçti hala hatırlarım, ne saçma bir anıydı.

Bir anı var, hatırlıyorum ve çok da üzülürüm buna. Ortaokula yeni geçmiştim ve kızların da bacakları tüyleniyor. Hoşlandığım bir çocuk da var ama çok utangacım. Aklımdan çıkmıyor ve hatırladıkça sinir oluyorum. Arkadaş ortamında konuşuyoruz, tatlı tatlı bakıyorum ona. Sonra çocuk birden bacaklarıma bakıp “Senin bacaklarında kılların çıkmış.” dedi. Çok üzülmüştüm.

 Sonra o hikaye bitti mi?

Liseye başladığımda çocuk bana yazdı. Onunla MSN’den konuşurken bakkala içecek almaya gitmiştim bununla konuşmayacağım deyip.

 O gemi bir gün gelecek mi?

Hangi gemi olduğuna bağlı. Yani hangi gemiyi beklediğimize bağlı. Ama bu gemi geldi, onu söyleyebilirim.

 Hayatta çok beklediğin gemi var mı?

Beklentiler içerisine girmemeyi hayat tarzı edinmeye çalışıyorum. Ama küçük küçük kayıklar beklediğim oluyor.

 Dilediğin kişiye, dilediğin bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda sorulma imkanı verildi. Bu kim olurdu ve ona ne sorardın?

Şu insana şunu sormak isterdim dediğim ve sektör sayesinde denk gelip sorduğum oldu. Mesela geçen gün Ali Atay ile konuştuk. “Leyla ile Mecnun”, “Ölümlü Dünya” gibi Ali’nin yaptığı işler, komedi anlayışını değiştiren şeyler. Benim de sevdiğim bir komedi anlayışı. Kabul göreceğini düşünüyor muydun diye sordum. Başta komik değil bu filan demişler ve bunlarla da mücadele etmiş. Bu yolculukları çok merak ediyorum. Çünkü kendi yolculuğumu anlatırken de heyecanlanırım ben. Asıl soruyu cevaplayacaksam Jennifer Lopez ile Ben Affleck’e yıllar sonra tekrar bir araya gelmek nasıl bir şey diye sorardım. Yani ex’ten next olur mu?

Exit mobile version