Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TRT Haber’de katıldığı programda, Kanal İstanbul’a ilişkin açıklamalarda bulundu.
Hayatın ve yaşamın olduğu her yerde var olduklarını belirten Karaismailoğlu, ülkenin her yerini birbirine bağlayıp vatandaşa kaliteli hizmetler yapmak istediklerini ifade etti.
Kanal İstanbul‘un en önemli projeleri arasında yer aldığına dikkati çeken Karaismailoğlu, projenin uzun süredir ülke gündeminde bulunduğunu, “hiçbir şey yapılmadı” algısının doğru olmadığını kaydetti.
Karaismailoğlu, 2053’ün, 2071’in ve ülkenin 100 yıllık planlarını yaptıklarını dile getirerek, Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı gibi projelerin güç ve vizyon istediğini ifade etti.
Karadeniz’in artık ticari bir göl olmaya başladığına dikkati çeken Karaismailoğlu, İstanbul’dan geçen gemi sayısının 50 bini bulduğunu bildirdi.
Gemi hacimlerinin büyüdüğünü vurgulayan Karaismailoğlu, bunu kaldıracak yapıya ihtiyaç olduğunu, İstanbul Boğazı’ndan güvenli geçiş için sadece 25 bin gemi geçişinin olması gerektiğinin altını çizdi.
İlerleyen zamanlarda İstanbul’dan bu gemilerin geçemeyeceğine işaret eden Karaismailoğlu, “Beklemeye başlayacak ve sıra olacaklar. Alternatif bir su yolu Kanal İstanbul olduğu için burayı kullanacaklar.” değerlendirmesinde bulundu.
Lider ülke olmak için Kanal İstanbul’un olmazsa olmaz olduğunu, eşi benzeri olmayan boğazlara sahip çıkılması gerektiğini belirten Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
“Kanal İstanbul’un maliyeti yaklaşık 15 milyar dolar. İhaleye çıkılınca bu rakamlar düşecektir. Genel projeye yük getirmeden bu projeyi yapacağız. Haziran sonu itibarıyla ilk köprümüzün temelini atacağız, 6 köprümüz var. 6 köprünün maliyeti 1,4 milyar dolar olacak. Yapım sırasında 500 bin kişiye istihdam sağlayacak. 2021 yılı Kanal İstanbul için çok hareketli bir yıl olacak. Hem ülke ekonomisi kazanacak hem stratejik güç sağlayacak. Bu projeyle ilgili bizden bilgi isteyen ülkeler var. Kendi ölçeğinde dünyanın en sıralı projelerinden biri olacak. En az 5 yıl sürmesi gerek bir proje gibi gözüküyor. İnşallah bitirip ülkemize kazandıracağız.”
Karaismailoğlu, projenin 200’e yakın bilim adamıyla hazırlandığını belirterek, karşı çıkan zihniyetin birinci boğaz köprüsünün de yapılmamasını istediğini anımsattı.
Yeşil alanların dışarıda kaldığını, hiçbir yeşil alanın zarar görmeyeceğinin altını çizen Karaismailoğlu, “Buradaki kaybedeceğimiz su havzasını yeni yapacağımız 2 barajla çok daha fazlasını İstanbul’a kazandıracağız. İstanbul’u susuzlukla tanıştıran, çöle döndüren CHP, bize su konusunda dersi vermeye çalışıyor. 24 saat akan gürül gürül akan bir suyu kazandıran, barajlar yapan AK Partiye bunu söylemek onların hiç haddine değil.” ifadelerini kullandı.
İstanbul Boğazı’ndan yılda yaklaşık 50 bin gemi geçiyor.
Gemi trafiğinde tonajlardaki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması İstanbul üzerinde tehdit oluşturuyor.
Boğazdan, geçen gemi trafiğinin oluşturduğu riskler açısından her geçen yıl daha tehlikeli hale gelmesi nedeni ile İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş koridorunun planlanması zorunlu hale geldi.
KANAL İSTANBUL PROJESİ’NİN AMAÇLARI
Bu çerçevede yapılması planlanan projenin amacı şu şekilde özetlenebilir:
– İstanbul Boğazı’nın tarihsel ve kültürel dokusunun korunması ve güvenliğinin arttırılması,
– İstanbul Boğazı’nın tarihsel ve kültürel dokusunun korunması ve güvenliğinin arttırılması,
– İstanbul Boğazı’nda öncelikle deniz trafiğinden kaynaklanan yükün azaltılması ve Boğaz güvenliğinin artırılması.
– İstanbul Boğazı’nın trafik güvenliğinin sağlanması,
– Seyir emniyetinin sağlanması,
– Yeni bir uluslararası deniz trafiğine açık bir su yolunun oluşturulması
– Olası bir İstanbul depremi dikkate alınarak, yatay mimariye dayalı depreme dayanıklı modern bir yerleşim alanı oluşturulması.