İstanbul merkezli inşaat mühendisi Kamil Gürbüz, geçtiğimiz günlerde sektöre dair deneyimleri ve kariyeri üzerine verdiği detaylı söyleşiyle dikkat çekti. Gürbüz, inşaat mühendisliğindeki başarı yolculuğunu ve sektördeki dinamikleri paylaştığı bu söyleşide, genç mühendis adaylarına rehberlik etti.
Kamil Gürbüz’ün Kariyer Yolculuğu:
1990 yılında İstanbul’da doğan Gürbüz, Kırklareli Üniversitesi’nde inşaat teknikerliği eğitimini tamamladıktan sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun oldu. Şu anda özel bir firmada şantiye şefi olarak görev yapan Gürbüz, ailesinin inşaat sektöründeki etkisi ve babasının rol model olmasıyla bu alanda kariyer yapma kararı aldığını açıkladı.
İnşaat Mühendisliğindeki Çeşitli Rollere İşaret:
Gürbüz, inşaat mühendisliği alanında faaliyet gösteren profesyonellerin genellikle üç ana kategori altında toplandığını ifade etti. Projeci, saha yöneticisi ve teknik ofis profesyoneli olarak belirlediği bu kategorilerde, her birinin farklı yetenekleri ve becerileri gerektirdiğine vurgu yaptı. Bu çeşitlilik sayesinde, mühendislerin ilgi alanları ve güçlü yanlarına göre kendilerine uygun bir rol seçebileceklerini belirtti.
Keyifli ve Zorlayıcı Yönler:
Sektördeki deneyimlerini paylaşan Gürbüz, saha çalışanlarının stres yönetimi konusunda yüksek kapasiteye sahip olmalarının önemine değindi. Aynı zamanda, teknik ofis ve proje ofisi gibi daha hesaplamaya dayalı işlerde çalışmak isteyenler için de uygun alanların olduğunu belirtti. Gürbüz, her iki alanın da kendi zorluklarına sahip olduğunu ancak kişisel özelliklere uygun seçimlerin başarıyı beraberinde getireceğini söyledi.
Tavsiyeler ve Kariyer Düşünceleri:
Genç mühendis adaylarına seslenen Gürbüz, sabır ve sükûnetin kariyerin başındaki zorlukları aşmak için kritik olduğunu belirtti. İnşaat mühendisliğinin uzun vadeli bir süreç olduğunu vurgulayarak, mesleki hazzın zaman içinde artacağını ifade etti. Ayrıca, sektörde görev alan herkesin işlerine gereken ciddiyeti göstermesi gerektiğini ve inşaat mühendisliğinin, doktorluk ve avukatlık gibi kutsal bir meslek olduğunu hatırlattı.
