Türkiye’nin geleneksel sanayi kollarından tekstil sektörünün, üretim ve ihracatta başarı öyküsünün temel taşlarından birisi olduğunu ifade eden Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, “Hazır giyim sektörü ile birlikte 15 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası veren sektörümüz, oluşturduğu istihdam ile işsizliğin azalmasına ve toplumun refahına çok ciddi düzeyde katkı sağlamayı sürdürüyor. Türk tekstil sektörü, ürün kalitesi, moda ve trendleri belirleme gücüne sahip tasarımları ve yüksek teknolojisi itibarıyla dünyada çok özel bir yere sahip. GSYH içindeki payı ve yerli girdi kullanımı gibi parametrelerde ülkemizde ilk sırada olan sektör küresel pazarlarda da var oluşumuzun temelini oluşturmaktadır” dedi.
FİRMALARIN YANINDAYIZ
Bursa’da 1986 yılında kurulan ve yaklaşık 3 bin üyeyi bünyesinde barındıran Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin, ihracatçı firmaların dünya pazarlarında etkin bir şekilde yer almasına yönelik çalışmalarının yanı sıra son yıllarda pek çok kongre, çalıştay, uluslararası fuarlara milli katılım, alım heyetleri, trend alanları, seminerler, eğitim çalışmaları ile ihracatçı firmaların yanında yer aldığını kaydeden Pınar Taşdelen Engin, “Ülke ihracatının artırılması için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Ortaya koyduğu projeler ve yaptığı çalışmalar ile sektöre ve diğer öncü sektörlere örnek olma başarısını gösteren UTİB, TechXtile Start – Up Challenge, Türkiye Ev Tekstili Tasarım Yarışması, Tekstil Mühendisliği Burs Projesi, Ar-Ge Merkezleri Eğitim Projesi ile de üniversite sanayi işbirliğinin en belirgin örneklerini de ortaya koyuyor” diye konuştu.
SEKTÖRÜN GELECEĞİ İÇİN
Tekstil ve hazır giyim sektörünün geleceği için tasarımcıların ve girişimcilerin sektöre katılmalarını önemsediklerinin altını çizen Pınar Taşdelen Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu teşvik etmek amacıyla 2009 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz UTİB Türkiye tekstil ve konfeksiyon sektöründe Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı etkinliğimizle büyük başarılar elde ettik. 2019 yılında ise programın içeriğini zenginleştirerek bir girişimcilik ekosistemi oluşturmak hedefiyle Techxtile Start-Up Challenge adıyla çalışmalarımızı sürdürdük. Geride bıraktığımız 2020 yılında pandemiye rağmen rekor başvuru oldu. 2019 yılında 104 projenin yarıştığı programa 2020 yılında yüzde 67 oranında artış ile 174 proje başvururken, 64 projenin kadın girişimcilerden gelmesi dikkat çekti. 2020 yılında ilk kez kadın girişimcilere yönelik özel bir ödülün yer alması ilgiyi artırdı. Birinciliği ise yine bir kadın girişimcimizin projesi kazandı.”
GİRİŞİMCİLİK PLATFORMU
Bu programın birçok projenin geliştirilmesine, genç araştırmacıların cesaretlendirilmesine ve sektördeki şirketlerin vizyon yenilemesine katkı sağladığını vurgulayan Pınar Taşdelen Engin, “Programı, yıllar içerisindeki gelişimi ile on birinci yılında ‘Teknolojik Alanlarda Değer Üreten Girişimler ve İş Birlikleri’ odağında yeniden düzenleyerek ölçeklenebilir, ticarileşmeye uygun ve inovatif projelerin yarıştığı bir girişimcilik programına dönüştürdük. 2019 yılında “TechXtile Start-Up Challenge” başlığı altında güncellenen etkinliğimizi, Mart 2021’de UTİB, programın yürütücüleri, paydaşları, programa katılım sağlayan girişimciler, akademisyenler ve teknopark yetkilileri katılımıyla yaptığımız çalıştay sonucunda tüm faaliyetleri tek çatı altında toplayan ve yıl boyunca sürekli yaşayan, tekstil dikeyinde özelleşmiş bir girişimcilik platformu haline getirdik.
TECHXTILE PLATFORM adını verdiğimi etkinliğimizde bu yıldan itibaren; Girişimci adaylarının yenilikçi fikirlerinin yarıştığı “START-UP CHALLENGE”, Kurumlarda yapılan yenilikçi uygulamaların yarıştığı “ TECHXTILE İNOVASYON LİGİ”, Ekosistemi geliştiren ve ilham veren buluşmalar olan “AKIL-FİKİR BULUŞMALARI”, Birçok kıymetli eğitimi barındıran “AKADEMİ”, Finalistlerin ve başvuru yapanların üyeliğiyle sürekli desteklendiği “MEMBERS’ CLUB” yer alacak.
MİLLİ VE YERLİ ÜRETİM
Bu kadar kısa sürede böylesine büyük bir başarıya ulaşmamızda; attığımız doğru adımlar, sahip olduğumuz bilgi birikim ve harcadığımız büyük emeğin yanı sıra paydaşlarımızın kıymetli desteklerinin payı olduğuna inanıyoruz. En büyük arzumuz girişimcilerimiz ve sektörümüzün gelişimine katkı sağlamak, artan rekabet ve sürekli yenilenen piyasa koşullarında yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesine öncülük etmek. Böylece uygulanabilir, ölçülebilir, teknolojik yeniliği ve derinliği olan, milli ve yerli üretimi destekleyen fikirleri sektörümüze kazandırarak, ekonomimize katkı sağlamasını hedefliyoruz.”
ÖĞRENCİLERE BURS PROJESİ
TÜRKİYE’de 4 ay 2 gün ile en kısa sürede iş bulan meslekler arasında ilk sırayı tekstil mühendisliğinin aldığını, bu bölümde okuyan öğrencilerin mezun olmadan iş bulma oranının da yaklaşık yüzde 28 olduğunu dile getiren Pınar Taşdelen Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna rağmen eğitimli iş gücü sorunu tekstil ve hazır giyim sektörünün en önemli problemleri arasında. Bu sorunu çözmek amacıyla son 3 yıldır üniversite tercihlerinde tekstil mühendisliği bölümünü seçen gençlere yönelik bir burs projesi başlattık. Ticaret Bakanlığı öncülüğünde; Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesindeki 10 ihracatçı birliği ve Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası ile Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan protokole göre, üniversite sınavında ilk 20 bine giren öğrencilere tekstil mühendisliğini tercih etmesi halinde her ay net asgari ücret tutarında karşılıksız burs verdik. 20-50 bin arasında olan adaylara net asgari ücretin yüzde 70’i, 50-80 bin arasındaki adaylara ise net asgari ücretin yüzde 50’si oranında karşılıksız burs imkânı sağladık. Ayrıca çalışma hayatına hazırlanabilmeleri için eğitim sürecinde öğrencilere işletmelerde uzun dönemli staj imkânları sunduğumuz gibi başarılı öğrencilere iş garantisi vereceğimizi duyurduk. İlk yıl Tekstil Mühendisliği bölümlerinde kontenjan doluluk oranı yüzde 42’lerden yüzde 92’lere yükseldi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nde bu oran, yüzde 100’e ulaştı. Projemiz, bölüm puanlarını da yaklaşık 100 puan arttırırken, tekstil mühendisliğinin tercih edilme sayılarını yüzde 208 artıran proje kapsamında bugün 200’ün üzerinde öğrenciye burs veriyoruz. Daha fazla gencimizin ilgisini çekebilmek amacıyla yazılı, görsel, dijital ve sosyal medya üzerinden tanıtım çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Ayrıca; üniversite tercihi yapacak öğrencilerimizi uludagtekstilmuhendisligi isimli sayfa ile düzenli olarak bilgilendiriyoruz.”
‘DÖNGÜSEL EKONOMİ’
TÜRKİYE’nin döngüsel ekonomiye geçişini destekleyen öncü aktörlerden olduklarını kaydeden Engin, “DCube Döngüsel Ekonomi Kooperatifi ile birlikte tekstil sektörünün döngüsel ekonomiye bakışını geliştirmek amacıyla işbirliğine imza attık. Online düzenlediğimiz ‘Tekstil Sektöründe Döngüsel Ekonomi Uygulamaları Paneli’nde, tekstil sektörünün döngüsel ekonomiye bakışını masaya yatırdık. Global seviyede ve Türkiye’de farkındalık düzeyi, şirketlerin döngüsel ekonomi uygulamaları ve ileriye dönük planları, AB Yeşil Mutabakatı ve sınırda karbon vergisi konularında tekstil sektörünün duruşu, gelecek planları gibi birçok konuyu ele aldığımız etkinliğimiz, riskler ve fırsatlar konusunda sektördeki firmalar açısından bir rehber oldu” diye konuştu.
‘AR-GE OLMAZSA OLMAZ’
Ar-Ge, inovasyon, moda ve markalaşmanın tekstil sektörünün olmazsa olmazları arasında yer aldığını vurgulayan Pınar Taşdelen Engin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendisini yenilemeyen, gelişmelere ayak uyduramayan firmaların yaşama şansı ne yazık ki kalmadı. Ar-Ge merkezi sayısı her geçen gün artan ülkemizde, sadece tekstil sektöründe faaliyet gösteren 80 Ar-Ge Merkezi bulunuyor. Bursa’da ise diğer sektörlerle birlikte 150 Ar-Ge merkezi faaliyet gösteriyor. Sayıları daha da arttırmamızın yanında bu merkezlerin kapasitelerini geliştirmemiz ve proje kültürü geliştirilmiş mühendislerimizi de sanayiye kazandırmamız gerekiyor. Bu amaçla Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği olarak, Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) desteğiyle, Tekstil Mühendisleri Odası Bursa Şubesi (TMMOB) ile birlikte Tekstilde Ar-Ge Mühendisleri Yetiştirme Programı gerçekleştiriyoruz. Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin personel yetkinlikleri ihtiyaçlarının giderilmesi ve edinilen proje kültürünün merkezlerde içselleştirilmesi amacıyla düzenlediğimiz programa yoğun katılım oldu ve çok olumlu sonuçlar aldık.”
‘DERECE YAPANLAR SEKTÖRE GİRDİ’
BU yıl 11.sini gerçekleştirecekleri Türkiye Ev Tekstili Tasarım Yarışması’nın UTİB olarak çok önemsenen bir proje olduğunu vurgulayan Pınar Taşdelen Engin, “Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi iş birliğinde düzenlediğimiz yarışma ya bugüne kadar 1978 öğrenci katıldı ve 132 kişi dereceye girerek ödül kazandı. Geçen yıl koronavirüs tedbirleri kapsamında ilk kez online yapılan atölye süreci ve ödül törenine ilgi büyük oldu. Bu yıl da yarışmanın tüm süreçleri online olarak kurgulandı. Tasarım öğrencilerini tekstil sektörüne kazandırmak amacıyla yola çıktığımız yarışmada bugüne kadar dereceye girenlerin tamamına yakını sektörde faaliyet gösteriyor olması bize gurur veriyor. Bu yıl eğitim sürecini daha da geliştirerek master class kurgusunda çok kapsamlı ve işlevsel bir program hazırladık. Yarışmanın final sürecine kadar sürecek eğitim çalışmaları yine ödül niteliğinde olacak” ifadelerini kullandı.