Şarkıcı Kayahan’ın kızı Beste Açar ile İpek Açar yeniden karşı karşıya geldi. Daha önce mal paylaşımında sıkıntı yaşayan ikili bu kez soyadı polemiğiyle gündemde.
Dün sosyal medya hesabından oğlunun, dedesi Kayahan’ın mezarı başındaki duygusal anlarını paylaşan Beste Açar, altına bu notu düştü: Babam için yapmayı ertelediğim uzun zamandır benim aracılığımla açığa çıkması gereken bana defalarca gelen mesajları var. Babam diyor ki;
“İpek hanım soyadımı evlendiği için hiç bir yerde ne tek başına ne de şimdiki beyefendi eşinin soyadının önünde kullanmasın iznim yoktur”
“İpek Hanım’dan artık babamın soyadını kullanmamasını buradan da rica ediyorum. İki soyadı istiyorsa kızlık soyadını kullanabilir”
EVLADIMLA AYNI SOYADI TAŞIYACAĞIM!
Beste Açar’ın açıklamaları karşısında suskunluğunu bozan İpek Açar isyan etti. Ünlü isim sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı;
Artık çok yoruldum, bana yapılan bu şiddeti de esefle kınıyorum. Yeter! Kayahan bey ile 22 yıl aynı hayatı paylaştık çok güzel bir aile kurduk ve dünya tatlısı da bir evladımız var, maalesef sonuna kadar savaşmamıza rağmen kendisini kaybettik. Nurlar içinde uyusun inşallah. Her daim anılarımızda ve kalbimizde.
Yüce rabbim bana yeniden mutluluğu nasip etti ve yüreği pırlanta olan bana ve aileme değer veren benim de çok değer verdiğim eşim Alper Kömürcü ile evlendim. Gözümden sakındığım evladımın, eşimin ve ailemin bana yapılan bu şiddetten ötürü üzülmelerini ve kırılmalarını asla istemem.
Ev konusuna gelince tüm bakımlarını, çatısını ve bahçesini yaptırdığımız kısacası maddi, manevi tek başımıza sahip çıktığımız bu yere, ustaların başında durmak için aile olarak gittik. Bunun hesabını da kimseye verecek değilim. Yıkılmasına harap olmasına gönlümüz el vermedi vermeyecek.
Son nefesime kadar da Kayahan beyin bıraktıklarına sahip çıkmaya devam edeceğim.
Öbür dünyada olan babamla konuştum ve mesajlarını iletiyorum diye şuursuz bir açıklama yapan şahsa son sözüm,
Türkiye Cumhuriyeti’nin bana verdiği yeni kimlikte de olduğu gibi ölene kadar evladımla aynı soyadını taşıyacağım! Ben böyle olmasını istiyorum. Bu konu ile ilgili başka bir açıklama da yapmayacağım. Saygılarımla…
Besta Açar, Hürriyet’ten Hakan Gence’ye verdiği röportajda yaşananları anlatmıştı;
Tanıştıklarında İpek 17 yaşında, ben 19 yaşımdaydım. Okuldaki arkadaşlarım bununla ilgili kötü şeyler söyleyince üzülüyordum. Kafamda ve kalbimde onları bir araya getirmekte zorlandım. Ama evlenmeden önce altı yıl bir hayatı paylaştılar, evlerine çok gidiyordum. Evlendiklerinde artık alışmıştım. İpek’i çok sevdim. Babamı kaybettikten birkaç gün sonra en sevdiğim insanın planlar kurduğunu öğrenince nasıl üzülmezsin?
Bir insanla 22 yıl geçirmişsin. Beni vekâlet için babamın ölümünden altı gün sonra değil de bari 22 gün sonra çağırsaydın. Bence bunlar planlanmış şeyler… Bir insan eşini kaybettikten birkaç gün sonra ‘Dur ben bunu yapayım’ demez. Babam akciğer kanseriydi. İlk öğrendiğinde doktorlar “Altı, maksimum sekiz ay yaşar” dedi. Ama o 18 ay mücadele etti. Benim fikrim, hepsi o süre içinde organize edilmiş şeyler. Kendi menfaatlerini korumak istedi herhalde.
Onların tanışmalarına vesile olan, İpek’in şarkı söyleme isteğiydi. Yıllar önce babamın şarkılarından bir albüm çıkardılar. Sonra babam hep “En önemli meslek annelik. Bırakın bu işleri, çocuklarınıza bakın” dedi. Bu onların en büyük kavga sabepleriydi. İpek -eğer vicdanı varsa- bunu itiraf etsin! Babam, İpek’in albüm yapmasını hiç gönülden istemedi.
– Babamın birçok şarkısı yarım kaldı. Evinde bir kayıt cihazı vardı. İpek evi taşıdı. Şimdi o cihaz ve şarkılar nerede bilmiyorum. İpek şimdi kendine ilham geldiğini söylüyor. 22 senedir gelmemiş. Eşini kaybetmeden gelseydi ilham…