AHMET DAVUTOĞLU, BBP GENEL BAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜ

k_8823 (1)

Gelen bilgiye göre; Gelecek Partisi Başkan Ahmet Davutoğlu, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile görüştü. Destici, Davutoğlu’na hayırlı olsun dileklerinde bulunarak Türk demokrasisine birikimleri ve tecrübeleriyle ekibiyle birlikte katkı yapacaklarına inanıyoruz ve başarılar diliyoruz” ifadelerini kullandı.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Başkan Destici, Davutoğlu’na hayırlı olsun dileklerinde bulundu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’yi ziyaret etti.

“SİYASİ GELENEĞİ OLAN BİR PARTİDİR”

BBP Genel Başkanı Destici’yi ziyaret eden Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu, BBP, Türkiye’de siyasi geleneği olan bir partidir. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Türkiye’de siyasi ahlakın sembolü olmuş ve milli birlik ve demokratik değerler söz konusu olduğunda, milletin değerlerini ve demokratik değerlerin yanında yer almış iyi bir insandı ve bizim de çok yakın bir dostumuzdu.

Geride bıraktığı miras aslında Türk siyasetine siyasi ahlak ve demokrasi ve milli birliğe bütünlüğe aidiyet mensubiyet anlamında çok güçlü bir insandı. BBP bu anlamda geleneği devam ettirmesi bakımından hepimiz için özel ve önemli olan bir kuruluştur’’ dedi.

 

“ZİYARETLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDİYORUM”

 

Davutoğlu’na hayırlı olsun dileklerini ileten Destici, “Öncelikle bir kere daha sayın genel başkana ve ziyaretleri için teşekkür ediyorum. Büyük Birlik Partisi olarak siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak görüyoruz.

2017 referandumundan itibaren yeni sistemle birlikte Türkiye’de siyasi partilerin daha da fazlalaşacağını daha önemli ama daha etkin bir hale geleceğini ifade etmiştik ve işin bu botunda haklı çıktığımızı gördük.

Ben onun için bir kere daha hem kuruluşları için hem kongreleri için kendilerine hayırlı olsun diliyorum. Türk demokrasisine birikimleri ve tecrübeleriyle ekibiyle birlikte katkı yapacaklarına inanıyoruz ve başarılar diliyoruz” dedi.

 

“TÜRKİYE BÜYÜK EKONOMİK KRİZLER YAŞADI”

Geçmişte yaşanan parlamenter sistemin ülkeye büyük zararlar verdiğine değinen Destici, “Biz geçmiş dönemlere Türkiye’nin parlamenter sistemle yönetildiği dönemlerde çok ağır bedeller ödediğini biliyoruz. Bunun tecrübesine sahibiz. Hem ekonomimizin geldiği noktada problemler bugüne ait problemler değil.

Türkiye’de 1980’den sonra 3 tane büyük ekonomik kriz oldu. 1994, 2001ve 2008. 2008 uluslararası bir krizdi ama 1994 ve 2001 tamamen iç politik çekişmelerden ya da iç yönetim hatalarından meydana geldi. 2008de anayasa fırlatmalarını falan hatırlıyoruz.

Çok enteresan bu iki krizde de CHP koalisyon ortağıydı. Belki 3 kere koalisyon yoluyla hükümet olma şansı buldular bunların ikisinde Türkiye büyük ekonomi krizler yaşadı. Bunda sistemin büyük payı var ” şeklinde konuştu.

 

“BİZİMDE YARDIMLAŞMAMIZ LAZIM”

Pandemi döneminde esnafın yaşadığı sıkıntıları hep birlikte destek olarak aşılanacağını vurgulayan Destici, “Diyorum ki hepimiz elimizi taşın altına koyalım. Devletin imkanları da bir yere kadar, isterse dünyanın en zengin devleti olsun. Bizimde yardımlaşmamız lazım. Mecliste de söyledim tüm grupların yüzüne.

Bu hazineden her yıl 500 milyona yakın para veriliyor gelin bu parayı bu sene zordaki esnafa bırakalım bir senede almayalım. Şuan zaten pek çoğunun kasasında milyonlarca para var geçen yıllardan kalma. Grubu olan partilerden yani hazine yardımı alan partilerin birisi ne zaman bir yiğitlik yapacak onu da bekliyorum’’ ifadelerini kullandı.

 

“AHİM TÜRKİYE VATANDAŞLARI ARASINDA BİLE AYRIMCILIK YAPTI”

Son günlerdeki Anayasa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye aleyhinde aldığı kararları eleştiren Destici, AİHM’in Türkiye’ye karşı hep çifte standartlı, ayrımcı ve önyargılı olduğunu belirterek, “AHİM, Türkiye vatandaşları arasında bile ayrımcılık yaptı. Milliyetçi, maneviyatçı ve vatanın birliğinden beraberliğinden yana olan birisi AİHM’e gittiğinde kabul etmiyor ya da lehinde karar vermiyor.

Ama ne kadar bölücü, ayrılıkçı ve terör örgütleriyle ilişkili ya da azınlık diyebileceğimiz kesimler varsa bunların her müracaatlarını da büyük bir iştahla aldı ve bunları Türkiye aleyhine neticelendirdi . Bu sadece AİHM’in davranışı değil bütün Avrupa’nın davranışı” dedi.

 

Kaynak: ensonhaber

Exit mobile version