Yunan basınında son günlerde yer alan iddialara göre, Türkiye’nin savunma kapasitesindeki hızlı gelişim ve bölgesel etkinliği, Atina yönetimini yeni stratejiler geliştirmeye yönlendirdi. Bu çerçevede “31 savunma hattı” olarak lanse edilen bir güvenlik planının gündeme geldiği öne sürülüyor. Bu tartışmalar, iki ülke arasında uzun süredir devam eden jeopolitik rekabetin yeni bir aşamaya taşınabileceği yorumlarını beraberinde getirdi.
Yunan medyasında yer alan haberlere göre bu plan; askeri iş birliklerinin güçlendirilmesi, yeni savunma sistemlerinin tedarik edilmesi, sınır güvenliğinin artırılması ve Ege ile Doğu Akdeniz’deki varlığın daha görünür kılınması hedeflerine dayanıyor. Özellikle hava savunma teknolojilerinin yenilenmesi, insansız hava araçlarına karşı etkin sistemler geliştirilmesi ve denizlerde gözetleme kapasitesinin artırılması öncelikli başlıklar arasında gösteriliyor.
Türkiye’nin son yıllarda yerli ve milli savunma sanayiinde attığı adımların, Atina’da rahatsızlık yarattığı bilinen bir gerçek. İnsansız hava araçları, fırkateyn projeleri, hava savunma sistemleri ve uzun menzilli mühimmat gibi stratejik yeteneklerin geliştirilmesi, Ankara’yı bölgesel bir güç olarak daha görünür hale getirdi. Bu durum Yunanistan’ın kendi savunma kapasitesini artırma konusunda daha agresif bir politika izlemesine neden oluyor.
Bununla birlikte uzmanlar, söz konusu planın tamamen askeri bir hamleden ibaret olmadığına dikkat çekiyor. Diplomatik temaslar, Avrupa ve ABD ile iş birliği girişimleri ve savunma projelerine ayrılan bütçenin artırılması gibi unsurlar da tartışmaların merkezinde bulunuyor. Yunanistan’ın, uluslararası arenada Türkiye’ye yönelik bir denge oluşturma arayışını hızlandırdığı yönündeki değerlendirmeler giderek daha fazla öne çıkıyor.
Türkiye ise ulusal güvenlik politikalarını kendi çıkarları doğrultusunda sürdürmeye devam ederken, Ege ve Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinden geri adım atmama konusunda net bir duruş sergiliyor. Ankara’nın savunma gücüne dayanan stratejik yaklaşımının, bölgede kurulan tüm denklemlerde belirleyici bir unsur olduğu ifade ediliyor.
Yakın dönemde iki ülke arasındaki diplomatik temaslar zaman zaman olumlu sinyaller verse de, savunma alanındaki bu rekabetin hem askeri hem siyasi atmosferi etkilemeyi sürdüreceği kesin görünüyor. Bölgedeki jeopolitik dengeler yeniden şekillenirken, tüm gözler Türkiye ile Yunanistan arasındaki gelişmelerde olmaya devam edecek.







